top of page
Yazarın fotoğrafıAşkın Güngör

İyi Kitap'ta Gizemli Kule Değerlendirmesi

Sözcüklerin alışılageldik yapısıyla oynayan, sıradan nesneleri konuşturan yazar, anlatıcı ses olarak katıldığı kitaplarında çocuklara doğrudan seslenerek onları da maceraların bir parçası kılıyor.



ÇOCUKLARIN SEVGİLİSİ DEDEKTİF BOL BEL GERİ DÖNDÜ! / ÖZLEM TOPRAK

Bir kitap karakterini sevdiğinizde, o artık hayatınızın bir parçası olur. Bir şeyler yaşarken, o kahramanın vereceği tepkileri de hayal ederken bulursunuz kendinizi. Güngör’ün yarattığı İstanbul’un “hayalbazı” Dedektif Bol Bel işte böyle kahramanlardan biri. Top gibi göbeği, yaz kış üzerinden hiç çıkarmadığı turuncu şapkası ve pardösüsüyle Fillibaba yolunun çocuk ruhlu dedektifi Bol Bel, yeni macerası Gizemli Kule ile karşımızda. Aşkın Güngör’ün, geniş bir okur kitlesine ulaşan Dedektif Bol Bel’in Serüvenleri’nin dördüncü kitabı olan Gizemli Kule yine heyecanlı bir macera vadediyor bizlere. Tudem Yayınlarından çıkan kitap, serinin ödüllü çizeri Gökçe Akgül’ün çizimleriyle görsel olarak da sevimli kahramanı küçük okurların zihnine kazıyor. Bir solukta okunan bu yeni macerada, her şey dedektif Bol Bel’in otobüs durağında delice cümleler kuran bir adamla karşılaşmasıyla başlıyor. Ardından uçarak bir ağaca çakılan bir kadınla karşılaşan kahramanımız, benzer garip cümleleri onun ağzından da işitip reklam panosu olarak görmeye başlayınca dünyada bir şeylerin ters gittiğini anlıyor. İstanbul’da ortaya çıkan ve eline geçen insanın yapısına göre iyilik ya da kötülük yapma özelliğine sahip hayal gücü nesnelerinden de sorumlu bir Hayalbaz olan Dedektif Bol Bel, bürosunun ayrılmaz parçası ve aynı zamanda kendileri de birer hayal gücü nesnesi olan kapı zili ve Bilge Kitap eşliğinde, bu yeni gizemin peşine düşüyor. Ancak madalyonunda “ŞEY” yazan bir kara kedinin ortaya çıkması, dedektifin yardımcısı Zekreter’in kimliğini gizleyen bir ajan olması ve dedektifi adalete teslim etmeye yemin etmiş komiser Dar Bel’in varlığı her şeyi daha da zorlaştırıyor. Gökyüzünde ateş çemberleri açılır ve insanlar yeryüzüne birer meteor gibi düşerken Dedektif Bol Bel, bu garip olaylarla ilgisi olduğundan şüphelendiği, İstanbul Boğazı’nın tam ortasında bir anda beliren ve sonsuzluğa uzanan gizemli kulenin esrarını aralamaya çalışıyor. Temposu bir an bile düşmeyen macerada Bol Bel’in sıcacık insani özelliklerini keşfedecek olan okurlar, mizahla çevrelenmiş anlatıda geleneksel korku dünyası parçası olan pek çok karakteri de eğlenceli bir şekilde takip etme fırsatı bulacak. Tek başına bağımsız bir kitap olarak keyifle okunan Gizemli Kule, küçük referanslarla eski maceralara göz kırpıyor. Bu noktada onları da kısaca hatırlatmış olalım. Dedektifi Bol Bel’in Serüvenleri, Sözcük Korsanı’yla başlamış, BAÇYOF’tan (Bırak Artık Çocukluğu Yetişkin Ol Fakültesi) mezun olamamış yegâne kişi olan Dedektif Bol Bel’le ilk kez burada karşılaşmıştık. Bir ilkokuldan arayan Yaslı, aniden ortaya çıkan bir sözcük korsanının kullanılan tüm kelimeleri birbirine karıştırdığını ve sevgi ile ilgili olanlar dışında başka hiçbir kelimenin kullanılmasına izin vermediğini anlatıyordu. Kelimeler sürekli yer değiştirir ve kimse birbirini anlamazken bu bilmeceyi çözmek dedektife kalacaktı. Dedektif Bol Bel, Doktor Otukuru’nun Işınlama Makinesi başlıklı ikinci kitapta, asrın icadına imza atmaya hazırlanan Doktor Otukuru’nun izini sürüyordu. Bu maceranın farkı ise kahramanımızın uzun yıllar sonra ilk kez yetişkin birinin, Şıngırdak Otukuru’nun dedektifliğini yapmaya karar vermesiydi. Pamuk Bol Bel ve Yedi Cüce başlıklı üçüncü kitap, okuru yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan Düşler Diyarı’na götürüyor ve kayıp masal karakterlerinin bulunma macerasına dahil ediyordu.


HAYAL GÜCÜN KADAR RENKLİ MACERALAR

Aşkın Güngör, Dedektif Bol Bel’in Serüvenleri’ni adeta hayal gücünün güzelliğini hatırlatmak üzere tasarlamış. Sözcüklerin alışılageldik yapısıyla oynayan, sıradan nesneleri konuşturan yazar, anlatıcı ses olarak katıldığı bu kitaplarda çocuklara doğrudan seslenerek onları da maceraların bir parçası kılıyor. Yazarın mesajını bu hikâyede Bilge Kitap veriyor: “İnsanlar harika varlıklar olarak doğuyor, yıllarca da Dilin akıcılığı ve açıklığı Kurgunun özgünlüğü ve tutarlılığı Çizimlerin ifade gücü Kapak tasarımı ve baskı kalitesi Redaksiyonun titizliği öyle yaşıyorlar. Ne var ki sonra hastalanıyorlar… Her nedense büyür büyümez çocukluğunuzu unutuyorsunuz. Küçücük, mini minnacık şeylerle mutlu olan o güzelim çocuklarken, doyumsuz erişkinlere dönüşüyorsunuz.” 1972’de İstanbul’da doğan Aşkın Güngör, 1990’dan bu yana çalıştığı yayıncılık sektöründe editörlükten yazı işleri müdürlüğüne dek pek çok farklı görev üstlendi. Şiir, öykü, masal ve roman da dahil olmak üzere farklı türlerde pek çok kitabı yayınlanan yazar, bu serüvenin sonunda Kader Çarkı başlıklı beşinci kitabın da müjdesini veriyor.


Dedektif Bol Bel var oldukça, çocuklar ve çocukluklarına sadık kalan yetişkinler için keyif hiç bitmeyecek.


Özlem Toprak, İyi Kitap #119, Aralık 2019

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page