2007'deki ilk yayımlanmasından bugüne Mesih'in Klonu ile ilgili övgü dolu pek çok okur yorumu paylaşıldı. Onların arasından kayda değer bulduklarımı aşağıda okuyabilirsiniz.
BOZCİN / OKUR (KAYIP RIHTIM)
Başından sonuna takılmadan okunabilecek sürükleyici bir kitap. Kullanılan ustalıklı dilin yanında bir yerli kitabın da inanılmaz yaratıcılık içerebileceğini hayretle görüyorsunuz.
ÖZGE BİRİCİK / OKUR
Mesih'in Klonu benim için 2007'nin sürpriz kitaplarından biriydi. Hiç ummadığım kadar kaliteli bir kurguyla kotarılmış, yer yer tarihi roman yer yer de aksiyon romanı olarak akan, gizemci, ilerici, benzersiz okuma keyfi sunan bir roman. Demeliyim ki piyasada bolca bulunan ve edebi zayıflıklar nedeniyle okunamayan komplo kitaplarından biriyle karşılaşacağım düşüncesiyle almıştım. Oysa yazar beni daha ilk sayfalarda şaşırtmayı başardı, ortaya Türk edebiyatı için benzersiz bir eser koyduğunu kanıtladı. Mesih'in Klonu bir film gibi kesintisiz akıyor. Elden bırakmak çok güç. Tarihi bilinmezlere inanılmaz bir mantıkla ışık tuttuğu yetmezmiş gibi, bilimsel birçok konuyu da inanılmaz bir sadelikle aktarıyor. Yazdıklarımın bir övgü silsilesi gibi ilerlediğinin farkındayım, ama bir sosyoloji eğitmeni olarak üniversitedeki öğrencilerime de önerdiğim bu romanı başka türlü okurlara tanıtmam mümkün değildi. Yazarı ve yayıncıyı kutluyorum. Özge Biricik, Kitapyurdu.com Yorumu, 12 Eylül 2008
BURCU BİLİCİ / OKUR
Bir solukta okudum Mesih’in Klonu’nu. Bilim kurgu ve benzer şekilde isimlendirilen kitapları ben Aldoux Huxley Cesur Yeni Dünya ile keşfetmiştim. O günden beri de bu anlamda sistemli bir okuma çabası içine girdim. Sizin kitaplarınızdan haberliydim ve okunacaklar listesine almıştım. Mesih’in Klonu beni çok etkiledi. Kurgu çok çok iyi. Yalnız bunu nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama kitabın belli bir yerine kadar karakterler ve olayların gerçekleşme sıraları biraz karışık sanki… Sonrasında geri dönüşler toparlanıyor ve çok heyecanlı bir hale bürünüyor. Betimlemeler bana orada olduğum izlenimini verdi ve bunu fark ettiğimde gülümsedim çünkü siz de bilirsiniz ki her romanı okurken onun içinde yer aldığımızı düşünmeyiz. Ben kitabı okurken biraz da tarih içinde buldum kendimi… Uzun zamandır düşünmediğim Maya uygarlığını tekrar açıp okuma ihtiyacı hissettim, karakterler hakkında nette biraz araştırma yaptım. Uzun zaman önce okuduğum Marduk’la Randevu 2012′yi anımsadım. Ve bence bir romanın başarısı araştırma yapmaya teşvik etmesiyle de değerlendirilebilir. Bunun yanında beni asıl ilgilendiren şeylerden biri de dil ve dilin kullanılışı. Bu anlamda ciddi bir özen içinde oluşunuz beni çok mutlu etti. Gündelik dilin kullanılışı okuyucuyu hiç yormuyor. Kullanılan cümleler çok vurucu ve istenilen etkiyi yaratıyor. Mehmet Dilemma ve Mesih İsa baskın karakterler olsa bile ben Ahmet Cansal’ın korkutucu gücünden çok fazla etkilendim. En çok etkilediğim sahneler ise İstiklal Caddesi ve Riyad katliamıdır ki anlatımı sahiden beni sarstı, tüylerim diken diken oldu. Velhasıl kelam emeğinize ve bilgi birikiminize sağlık…
METİN KARADEMİR / OKUR
Bugün itibarıyla Mesih’in Klonu’nu bitirdim. Âdet olduğu üzere (tabii büyük keyif alarak) yerli bir yazarın kitabını bitirir bitirmez yorumumu göndermek istedim. Hele bu kişi sizin gibi okurunun yorumunu merak eden bir yazarsa insan daha bir istekle yazıyor.
Bu aralar ben de doktora tezimle uğraştığımdan roman okumaya eskisi kadar zaman ayıramıyorum. Yalnız yüksek okuma hızım ve türe hâkimiyetim sayesinde yine de çok uzamadan kitapları bitirmeye çalışıyorum.
Kitabı bitirince giriş kısmında yer alan bir eleştiriyi hatırladım. “Bu kitabın bestseller olmamasını anlamak mümkün değil” gibi bir ifadeydi sanırım. Gerçekten de en azından ülkemizde rahatlıkla bestselller olacak bir kitap. Aksiyonu, gerilimi, iyi yazılmış diyaloglarıyla adeta sinematografik bir şekilde yazılmış kitap. Üstüne üstlük dinler tarihi, biyoloji gibi alanlardan da belli ki iyi bir kaynak araştırması yapılmış.
Bir de hoşuma giden birkaç ayrıntıyı vermeden geçmek istemiyorum. Kitabın başında tespitler ve ikircikli durumlar verilmişti. Bu bana tez yazdığım için hemen “araştırma kısmında” yer alan bir bölümü çağrıştırdı ve çok hoşuma gitti. Zaten hikâye de bu ikircikli durum ve çatışmadan dallanıp budaklanıyor.
Bir de kitap sanırım üç ana bölüme ve alt bölümlere ayrılmıştı. Buradaki bölüm başlangıçlarında kutsal kitaplardan yapılan alıntılar hem bölümün habercisi oluyor (bölümle ilgili ufak bir ipucu veriyor) hem de insana kutsal bir alanda olduğunu hatırlatıyor ve insanı tuhaf bir biçimde ürkütüyordu. İsa Mesih, Mehdi ve Deccal’ın canlı kanlı karşımızda olduğu fikri, onların bilinmez tarihlerine tanıklık yapıyor düşüncesi bile zaten yeterince heyecan verici. Mesela Dan Brown kitaplarında ben bu düzeyde heyecanlanmamıştım. Çünkü bir şekilde o kutsallık atfedilen olay ve kişilerin günümüzdeki temsilcilerini takip ediyorduk. Buradaysa olay tamamen dinleri ve onların en önemli mitlerinin kişilerini karşımıza çıkarıyor. Benzer bir heyecanı The Man from Earth filminde yaşadığımı hatırlıyorum. Anlatıcının İsa olduğunu anlayan karakterler kadar ben de heyecanlanmıştım. İşte bu kitap da bana böyle bir heyecanı yaşattı.
Bu arada ne kadar kitabın içini de okusam kapak her zaman satın alma davranışımı etkiliyor. Kitabın kapak tasarımı ve karakterin gözündeki kabartmaya bayıldım.
Kısacası sadece bilim kurguya meraklı okurların değil aksiyon ve gizem peşinde olan tüm okurların keyif alarak okuyabileceği bir kitap bence Mesih’in Klonu.
Metin Karademir, 17 Şubat 2017, Kişisel Yorum
Comments