top of page
FABÄ°SAD SöyleÅŸisi / Birgün Gazetesi / 16 Mart 2012

“DOÄžU BATIYA, BATI DOÄžUYA UZAK, BÄ°Z BURADA ÇIRILÇIPLAÄžIZ…”

Haber: Aylin Ünal

 

EÄŸer hayal gücü olmasaydı, insan uzaya ayak basamayacaktı. Elektrik diye bir ÅŸey olmayacak; müzik sınırları, insanları ve mekânları aÅŸamayacaktı. Okyanuslar aşılıp dünyanın bir ucundaki kıtaları keÅŸfedemeyecektik. Kahvenin kokusunu belki hiç bilmeyecektik. En umut vaat eden devrimler hiç yaÅŸanmayacaktı. Muhtemelen sevginin de ne demek olduÄŸunu tam olarak bilemeyecek ve sevgimizi sonsuzluÄŸa taşıyamayacaktık. Hayata gözlerini henüz açan FABÄ°SAD, Türkiye’nin fantazya, bilim kurgu ve korku alanında üretim yapan önemli isimlerini bir çatı altında topluyor. DerneÄŸin öncelikli amacı belli: Fantazya, bilim kurgu ve korkuya hak ettiÄŸi deÄŸeri kazandırmak. DerneÄŸin kurucu üyelerinden AÅŸkın Güngör, ErbuÄŸ Kaya, GöktuÄŸ Canbaba ve Barış MüstecaplıoÄŸlu ile dernek ile ilgili konuÅŸtuk:

 

  • FABÄ°SAD’ın kuruluÅŸ hikâyesini anlatır mısınız?

 

Barış: DerneÄŸin kuruluÅŸunda bize ilham veren kimse Giovanni Scognamillo oldu. YiÄŸit DeÄŸer Bengi ile konuÅŸuyorduk ve Giovanni adına bir ödül vermek istiyorduk. Ancak böyle bir ödül verebilmemiz için öncelikle bir dernek olmamız gerekiyordu. Bir dernek olursak da daha neler neler yapabileceÄŸimizi fark ettik. Geçen sene Dükkan-ül Hayal SFX Stüdyoları’nda Giovanni Scognamillo’nun doÄŸum günü partisi düzenledi. Haliyle bütün fantazya, bilimkurgu ve korku üreticileri de oradaydı. Bunun iyi bir fırsat olduÄŸunu düÅŸünerek, Scognamillo’nun doÄŸum gününde, arkadaÅŸlarla bu fikrimizi paylaÅŸtık.

 

  • DerneÄŸin isminde Fantastik yerine Fantazya kelimesini kullanmanızın özel bir nedeni var mı?

 

Barış: Scognamillo’nun bulduÄŸu bir kelime. Sinema, edebiyat, illüstrasyon gibi bütün sanat eserlerndeki fantastiÄŸin karşılığı olduÄŸunu düÅŸündüÄŸümüz bir kelime.

 

AÅŸkın: Fantastik yerine fantazya kelimesini kullanmak biraz daha yerelleÅŸtiriyor konuyu. Onun için de tercih ettik.

 

  • Dernek ne gibi çalışmalar ortaya koyacak?

 

AÅŸkın: Vermeyi düÅŸündüÄŸümüz ödül dışında, festival, panel ve seminerler düzenlemeyi planlıyoruz. Bunun dışında arkadaÅŸlarımız çok ciddi bir arÅŸiv çalışması yürütüyorlar. Türe ait her ÅŸeyin olduÄŸu bir arÅŸivimiz olacak. Dergi projemiz ve öykü yarışması fikirlerimiz var. Bunun dışında dergide yazan yazarlara bir ÅŸekilde teliflerini de verebilmeyi düÅŸünüyoruz.

 

  • FABÄ°SAD’a nasıl üye olunacak?

 

Bunun için kendi içimizde özel bölümlere ayrıldık. Fantazya alanında ürün veren akademisyen, çevirmen, çizer, yazar ve yönetmenlere açık. Alanlarında ürün vermiÅŸ olmaları gerekiyor. Bunun dışında baÅŸvurular, kendi içimizde oluÅŸturduÄŸumuz gruplar tarafından deÄŸerlendirmeye alınıyor ve sonrasında kabul edilip, edilmeyeceÄŸine karar veriliyor. Dernek olarak, yapıtlarında, ırkçılığı teÅŸvik eden ya da kötü niyetli kiÅŸileri içimizde barındırmak istemiyoruz. Dikkat ettiÄŸimiz konular arasında bu da var. Oturup birlikte çay içemeyeceÄŸimiz bir sanatçıyı da aramızda görmek istemiyoruz.

 

  • FABÄ°SAD’ın amacı nedir peki?

 

AÅŸkın: Aklınıza gelebilecek bütün sanat türlerinde, fantastiÄŸi yükseltmek. Hak ettiÄŸi yere çıkarmak. DoÄŸru anlaşılmasını saÄŸlamak ve baskıdan kurtarmak. Toplumcu gerçekçi edebiyatın efendileri diye tabir edebileceÄŸim birtakım insanlar, fantastiÄŸe karşı dururlar. Hayal gücünü küçümserler. Biz de onların hayal gücünü küçümseyerek çok da doÄŸru ÅŸeyler yapmadığını haykırmak istiyoruz.

 

GöktuÄŸ: Fantastik üzerine olan yanlış algıları kırmaya çalışıyoruz. Günümüzde Hugo ödülleri dağıtıldığında bunlar forumlarda yazılır. Ä°leride FABÄ°SAD’ın Giovanni Ödülleri de yurt dışında; ‘Türkiye’de Giovanni Ödülleri verildi’ diye haber olsun istiyoruz.

 

Barış: Yurt dışıyla baÄŸlantı kurmamız için de yapılanmaya ihtiyacımız var. Tek başımıza bunu çok baÅŸaramıyoruz. Türkiye’deki baÅŸarılı çalışmaların da dünyada tanıtılmasını istiyoruz.

 

ErbuÄŸ: Dubstep müzisyeni Skrillex’e Grammy Ödülü vardı. Ve ödülü alırken kendisi ÅŸöyle dedi: ‘Ben bu müziÄŸi yaptım, ödülü alıyorum ve alırken henüz bu iÅŸi üretmeye baÅŸlamamış ancak üretecek ve bu ödülü alacak olan diÄŸerleri için de ilk ben alıyorum.’ Burada FABÄ°SAD, henüz bu iÅŸe kalkışamamış insanları da biraz kıpırdatacak gibi geliyor bana.

 

  • Türkiye’nin hayal gücüne ve fantastiÄŸe bakışını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?

 

AÅŸkın: Türkiyeliler hayal kuramaz diye bir ön yargı var. Bizim hayal gücü söz konusu olduÄŸunda, toplum olarak iki yüzlü bir tavrımız oluyor. Gündelik yaÅŸamımızda bile doÄŸa üstü öÄŸelerle bezeli yüzlerce olguya inanıyoruz. Cine, cin çarpmasına, nazara, fala inanırız. Zaten din dediÄŸiniz ÅŸey baÅŸlı başına fantastik unsurların iç içe geçtiÄŸi bir alandır. Biz buna inanırız ama fantastik edebiyata, sanata geldiÄŸinde, burun kıvırırız. Bu, çok iki yüzlü bir tavır gibi geliyor. Marquez, ailedeki kadınların kendisine anlattığı çok naif öykülerden aldığı parçalardan ‘100 Yıllık Yalnızlık’ı yazıyor. Türkiye’de bunu yazsanız, burun kıvıracak adamlar var. Sadece fantastik olduÄŸu için.

 

Barış: Hayal gücü sadece sanatta bir eksiklik deÄŸil. Hayatın her alanında böyle bir sıkıntı var. Akademik dünyaya da baksan Türkiye’de çok yaratıcı iÅŸler ortaya çıkmıyor. Yeni bir ÅŸey yapmıyoruz.

 

Topraklarımızda ilk baÅŸta Åžamanizm vardı. Araplar gelip Ä°slamiyet’i getirdiÄŸinde bir kırılma olmuÅŸ. Siyah Kalem Topkapı Hapishanesi’nde kalmış. Cumhuriyet’te ikinci bir kırılma olmuÅŸ. Toplumsal gerçekçilik döneminde hayal gücü hiç beslenmemiÅŸ. Sonra batıya açılmış. Yıldız SavaÅŸları devreye girmiÅŸ. Bizim çocuklarımız, Anadolu masallarıyla büyüyorlar. Anadolu masalları ve Dede Korkut Hikâyeleri  zaten Åžamanizm’den besleniyor. DoÄŸu batıya; batı doÄŸuya uzak ama biz burada hepsinin içinde çırılçıplağız. Ayağıma ÅŸamanların ayakkabısını, üzerime Japonların animesini başıma da Ä°slamiyetin ÅŸapkasını takabilirim.

 

AÅŸkın: Türk insanı biraz kendisini de küçümsüyor. Bizim bu ana kadar çevrilmiÅŸ olan bilim kurgu filmlerimiz hep komedidir. Türkler Uzay’da! Mutlaka orada saçma sapan bir ÅŸeyler vardır. Korku da aynı ÅŸey. Cem Yılmaz’ın yaptığı Gora ve Arog’un, görsel efektleri çok iyiydi. Koy oraya cesur bir hikâye. Türkler’i anlat. Ama Türkler Uzay’da deyince, bir ÅŸekilde kiÅŸide gülen surat ifadesi beliriyor.  Yine aynı kanaldan devam ediyor. Birisi ortaya çıkmalı ve artık ayakları yere basan, dünya tarafından izlenecek bir bilim kurgu yapabilmeli. Çünkü Türkiye her ne kadar çok ciddi ikilemler içinde bocalayan bir ülke olsa da o potansiyele sahip.

bottom of page